Her ameliyatın olduğu gibi rinoplastinin de imkan dahilinde olan ama sık karşılaşmadığımız bazı komplikasyonları vardır. Kanama ve enfeksiyon kapma riskleri aşağı yukarı her türlü ameliyatta olabilecek komplikasyonlardır. Tabii bu duruma yatkınlığı arttırabilecek bazı sebepler de mevcuttur. Mesela sigara kullanımı dokuların oksijenizasyonunu bozar ve enfeksiyona eğilimi arttırabilir. Yine aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullananlar, yada farkına varılmamış bir kanama bozukluğu olan hastalarda ciddi kanamalar görülebilir. Adet döneminde hormonal değişikiklere bağlı kanama miktarları belirgin artacağından bu dönemlerde cerrahi uygulamak istemeyiz. Farkedilmemiş kan toplanması (hematom) yada abse geçirilmesine bağlı burnun ana destek kıkırdağı eriyip burnun çökmesine (eğer burun=saddle nose) sebep olabilir.

İhtiyaca göre daha küçük çaplı estetik girişimler ( bişektomi, göz kapak estetiği vs.) eklenebilir.

Silikon tampon kullanıyoruz, 1 hafta kadar kalıyor genelde. Kaygan yapıda olduğu için çıkarma sürecinde neredeyse hiç ağrı duyulmuyor diyebiliriz.

Tabiiki evet, en sık bu şekilde başvurulmakta.

Çok ciddi parçalı kırıklar dışında genelde KBB polikliniğinde yapılan elle düzeltme (redüksiyon) işlemi sonrası 6 ay beklemek, ardından operasyona gerek duyulursa karar vermek uygundur.

Açık ve kapalı teknik olarak iki ayrı şekilde yapılan burun estetiği ameliyatlarında; açık rinoplasti tekniği ile burun kıkırdak ve kemik yapıları daha ayrıntılı şekillendirilebilir. Özellikle burun uç kısmında problemi olan kişilerde açık teknik burun ameliyatı kullanılması daha uygundur. Kapalı teknik rinoplastide ise; burun şekillendirilirken tüm kesiler burun içerisine gizlendiği için burunda dıştan görünen bir iz kalmamaktadır. Bu teknik burunda ciddi bir şekil bozukluğu yoksa tercih edilir.

Kendi pratiğimde hafif kemeri olan , ciddi burun iç eğriliği olmayan ve burun ucu hafif kalkması gereken hastalara kapalı teknik uyguluyorum. Revizyon cerrahi gereken, ciddi deforme, travmatik eğri burunlu ve aşırı deviasyonu olan hastalarımızda açık teknik kullanmaktayız.

Cilt üzerinde açılan her kesik, bir iz bırakır. “Ameliyat izi” denince akla büyük, çirkin dikişler gelir. Ancak estetik burun operasyonlarında açılan kesikler ve dikişler çok daha kontrollü bir şekilde yapıldığından, gözle görülmeleri çok zordur. Açık burun operasyonlarında da dikkat çeken ve görülebilir bir iz kalmaz. Endonazal, yani kapalı operasyonlarda ise kesikler zaten burnun içinde olduğundan bütün izler de içeride kalır. Ek doku transferi yapılan bölgelerden, kulakta yine dikkat çeken belirgin bir iz kalmazken, kaburga ve bacaktan kas zarı alınan durumlarda genelde ince ve fazla dikkat çekmeyen izler kalır.

Liquid rinoplasti olarak ifade edilen ve dolgu materyalleri ile ameliyatsız gerçekleştirilen bir uygulama mevcuttur. Lakin doku çürümesi ve körlük gibi ciddi riskleri olan bir uygulamadır. Bu komplikasyon ehil ellerde çok da sık izlenmemektedir. Yinede geçici bir etki olduğu ve sadece burun büyütücü etkiyle işlem yapılabildiği, yani burun küçültme yapılamayacağı unutulmamalıdır.

Çoğu cerrahi operasyonda, sigara içmek iyileşmeyi etkiler. Özellikle burun estetik ameliyatlarında sonucu gösteren ana yapı burun cildi olduğundan dolayı ameliyat sonrasındaki yoğun sigara kullanımı iyileşmeyi ve ameliyat sonucunu olumsuz yönde etkileyecektir.

Bu biraz da beklenti ile ilgili bir durum. İyi burnu olan biri, çok iyiyi talep ettiği için ameliyat olabilir. Orta düzey burnu olan kişi ise iyiyi hedeflemelidir, doktoru ona çok iyiyi verebilirse fark yaratmış olur. Kötü burnu olan birini orta düzeye getirmek başarıdır. Yani hep bir seviye üste çıkarmak hedeflenir. Çok kötü burnu olan biri, çok iyiyi hedefleyerek ameliyata girerse, hayal kırıklığı yaşama ihtimali fazladır.

Mutlu hastalara kavuşmanın sırrı; muayene esnasında kuracağınız dürüst, açık ve etkili iletişimdir. Çoğu yetkin, saygın cerrah, hastaların beklentilerini gerçekçi tutmak ve onlara olası sonuçları göstermek için ellerinden geleni yapar. Fakat eğer hasta mutlu değilse, bunu operasyondan sonraki süreçte bildirmesi çok önemlidir. Genellikle memnun olunmayan şey, operasyondan sonra hala şiş duran bir burun ucu ya da burnun köprü kısmının hala biraz havada durmasıdır. Buradaki mutsuzluk cerrahla konuşularak ve iyileşme sürecinin fotoğrafları gösterilerek giderilebilir.

Hastada yer yer çarpıklık görülürse -ki bu nadiren de olsa görülebilir-, cerrahın uygulayabileceği basit prosedürler vardır. Bunlar genelde doğrudan muayene odasında düzeltilebilir. İyileşme beklenmedik bir şekilde gerçekleştiğinde ise, hastaya bir düzeltme operasyonu sunarız.